8 Aralık 2009 Salı

devam ediyor...

2003 yazı yaz aşkının önlenemez yükselişi ile geçmeliydi. ihtiyaç dahilinde olan duygular ve merak unsurları giderilmeliydi. giderildi mi? giderilmedi! arkadaş kavramının güçlendiği ancak erkek ve kız kavramınında kendini iyiden iyiye hissettirdiği yaşlar her zaman zordu kolay olan ise sahiplenmek, bırakabilmek, karar vermek, vaz geçmek, . Ama ya vazgeçemeyenler ve vaz geçilemeyenler ne olacaktı?

2003 yazı ve sonbaharı bitti. artık kar yağıyor. kat sayısı fazla olan y'ye dönüş vakti geldi. kar yağıyor, seviyor ama sevilmiyor x. (y>x>z)
x'i y ile çarparsak sevda formülünde z'yi işlemden çıkarmak zorundayız.
o halde x.y ise z= negatif
z ile x.y bir araya geldiğinde işlemin sonucu (-) negatif çıkmaktadır.

böyle bir afette kurtarılacak en önemli şeyler: gurur, öfke, kin, ...
afeti gören z, tüm sana kattıklarını aldığı gibi toza dumana karışarak ortalıktan kaybolur.
x onun için "ex" olmuştur.

peki ya x gelişim evresindeki anlamlandıramadığı terk etme ve aldatma kavramlarıyla nasıl baş eder? ya aldattığının ya da terk ettiğinin farkında olamayacak kadar çocukça bir eğlencenin içindeyse ne olur? dağılan arkadaşk oyununda kim yapar bu puzzle'ı artık? z tüm diğer arkadaşlarını nasıl bu kadar iyi örgütleyebilir ve bu işlemin x'i yalnız bırakarak sonuçlandırılacağını savunur.

"arkadaşlarım benim; arkadaşlarımı alır giderim" der ve ekler "seni bu halde görmek istedim, yalnız! ve gördüm."

artık 3. dönem başlamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Bu Blogda Ara

İzleyiciler